Kitabın popülerliğini bilmeme rağmen (veya bildiğim için de diyebilirim) yüksek edebi bir beklentim yoktu. Zaten esas amacım, ağır bir kitaptan sonra kafam dağilsin, neşeleneyimdi. Bu hedefi gerçekleştirdiğim için 4 yıldız veriyorum. Dili akıcı, kasıklarınızı tutarcasına olmasa bile ara ara sesli kahkaha attıracak güzel espirileri olan komik bir kitap. Bildiğin chick-lit. Türk kadınlarını sosyo psikolojik olarak küçük görmüş diye derin analizlere girmeye gerek yok bence. Tatilde veya kafanı boşaltmak istediğinde okunacacak eğlenceli bir kitap arıyorsanız ideal. Hikayenin sonunu bağlayışı, kitabın geri kalanına göre zayıf kalmış diye düşündüğümden 1 yıldız düştüm. Öncelikle şunu söylemeliyim ki "Türk Kızı, Kezban" gibi kavramları oldukça tasvib etmeyen birisiyim.Bu kavramlar altında hep bir aşağılama, küçümseme, ötekileştirme ve yargılama açıklamaları olduğundan dolayı tasvib etmiyorum. Çünkü eğer bu ülkedeki kadını; kadına yapılan toplumsal baskıdan, gördüğü şiddetten, maruz kaldığı tacizlerden, lafta göklere çkarılıp ayakları öpüldükten sonra uğradığı haksızlıklarla ne oluğunu şaşırtacak derecede maruz kaldığı davranışlardan bağımsız değerlendirmek çok saçma. Ki bu kavramlar da bu saçmalığın ürünü.Beklentim bu baskılara eğlenceli dille bir eleştiriydi.Güldüğüm yerler de oldu olmadı deyemem ama komik olsun diye çok zorlama olaylar ve tasvirler de vardı.Karakterin önce bahsettiğim kavramları küçümseyip sonra "istekli bir şekilde" ona dönüşmesi, kendi ilişkisini bu sebepten mahvetmesi, bu yanlıştan geri dönememekte ki ısrarı ve her şeyin mantıklı bir şekilde açıklanacağı bir sahne gerekliliğini batırmak beni tamamen hayal kırıklığına uğrattı.Hemcinsimin karşı cinsi etkilemek ve "kapaklamak" için uğraşları, stratejileri ilk kez karşılaştığım şeyler değil ve bunlar beni hala daha şaşırtmaya devam ediyor. Bu konu hakkında en kolay yolu seçip küçümseyerek yadırgama sonrası kabullenmekdense, bunun sebeplerine eleştirel bir atıfı tercih ederdim. Eleştiri bekleme sebebim çok popüler olan bu kitabı yeni nesil de okuyor, günümüz toplumuna eleştiride bulunmalı ki sorgulama yetisi hakkında fikir vermeli diye düşünüyorum. (Muhtemelen şu an bunu okuyan siz "Gerçekten bu kadar derinlikte bir kitap bekleyecek kadar saf mısın?" sorusunu sormuşsunuzdur. Evet sanırım öyleyim.)Eğlenceli ve kısa diye başladım ama sinir olup kitabın kendinden iki kat uzun eleştirilerle kapadım.Not: Zaten derin olmayan ve geyiğine bir yazı olduğunu ana karakterin "Kıbrıs sadece kumarı çağrıştırıyor" sözünden sonra anladım. Evet gerçkten üzlerek kabul ediyorum ki memleketimin adı geçince ilk akla gelen durum bu. Ayrıca adını bilmediğim ama alıntılardan okuğum kadarıyla laf arasında Kıbrıs Kızı tavrında ötekileştiren ve küçümseyen bir kitap daha varmış.Kişisel önerim Kıbrıs'ı, kumarın döndüğü arka sokak haline getiren sebebi bilmeden, sosyolojik durumunun yıllardır süregelen durumunu bilmeden eleştirmemek lazım. Yazılan, savunulan düşüncelerin altı doldurulmalı bence.Düşünüp ve sorgulayıp standarttan farkımız olmalı.Sabredip okuduysanız teşekkürler.
What do You think about Kocan Kadar Konuş (2014)?
gülse birsel tarzı. güldük, eğlendik, bu da bir şey.
—mfrowine
Hiç bir ebedi değeri yok ama eğlenceli...
—ridgeway