Ender ve Çetin. Barış Bıçakçı ve Ankara.Altını çize çize, doya doya, yavaş yavaş okudum. Bitsin istemedim.Türk edebiyatı sevip Bıçakçı okumamış onu tanınamış birine üzülmek gerek.Filmde kitabın atmosferini ve tadını pek alamadım ama yine de izlenesi bence (sedece bazı sahnelerde kitabın ruhunu hissedebildim). Sonuç olarak okuyun,okutun, değerini bileceklere hediye edin Uzun zamandır okuduğum en naif kitap. Kitabı okurken sürekli Barış Bıçakçı'nın hep olmasını istediği hayali bir arkadaşlığı cisimlendirmiş gibi geldi. Sanki bu arkadaş çocukluğundan beri onunla birlikte. O kadar iyi tanımış, o kadar çok sevmiş, kalbinde o kadar geniş bir yer ayırmış ki bunun sanki artık ete kemiğe bürünmesi gerekmiş. Öyle bir ihtiyaçla ve iştahla yazmış kitabı sanki. Karakterler o kadar sade ve doğal kurgulanmış ki (kurgu demeye dilim varmıyor) zaten kısacık gelen hikayeye alışmak zor olmuyor. Ender ve Çetin'in arkadaşlığı kimilerine belki fazla romantik gelebilir ama ben öyle düşünmedim. Bu ikilinin aşık olması da bir o kadar kendi halinde ve gürültüsüz. Kitap bitmesin istedim ama haliyle bitti. Öğrendim ki sinemaya uyarlanmış. Vakit kaybetmeden filmini de izledim ama kitaptan aldığım tadı ne yazık ki filmden alamadım. Kitapta bulutlu ama güneşli bir hikaye okurken filmde hikayenin gökyüzü griydi. Tekrar okuyacağım.
önce filmi izlenip daha sonra okunan kitaplardan. etkisini hiç kaybetmeyen aynı zamanda.
—Peaches
Bir kitap ancak bu kadar sade, samimi ve güzel olabilirdi.
—tanyacastro76
this is a really succesfull book.
—angie
İNSAN YAZMAZ BÖYLE KİTAP!!!!
—zayneeboobear
Kalbim yine parçalandı.
—mags